Denizin temizliği, badem çiçekleri ve koylarının güzelliği ile ünlü olan Datça, Ege ve Akdeniz’in buluştuğu bir noktada yer alır. Tekir Burnu adı verilen yarımadanın ucunda bulunan antik Knidos kenti, Datça’dan geçenlerin mutlaka görmesi gereken önemli antik yerlerden biridir. Amasya’dan Strabon ve Bodrum’dan Herodot gibi coğrafyacılar tarafından övülen Knidos, doğal güzellikleriyle öne çıkan Datça yarımadasının güzelliğini tamamlar.

Knidos, korunaklı limanları, özel konumu ve geçiş yolunda olması nedeniyle MÖ 2000 yıllarına dayanan önemli bir liman kentiydi. Anakaraya yakın bir adada, dar bir boğazla bağlanan iki liman şeklinde inşa edilmiştir.

Antik tarihçi Herodot, Knidos’un Lakedaimon’dan gelen göçmenler tarafından kurulduğunu söyler. Antik edebiyatta Knidos’un kuruluşu, Dor kökenine ve Spartalı kahraman Triopas’a atfedilir. Dorlar, Knidos antik kentini hem ticari hem de kültürel olarak dönemin en önemli liman kenti haline getirmiştir.

Kent, bilim, mimari ve sanat alanında da oldukça ileriydi. Tarihin büyük astronomu ve matematikçisi Eudoksus, ünlü doktor Euryphon, meşhur ressam Polygnotos ve dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen İskenderiye Feneri’nin mimarı Sostratos burada yaşamıştır. Eudoksus tarafından geliştirilen ve dönemin büyük buluşu olan güneş saati, hala antik kentte yerini korumaktadır.

Bölgenin nüfusunun MÖ 600 ve 700 yıllarında 80-120 bin kişiye ulaştığı tahmin edilmektedir. Knidos, döneminde şarap ihracatı yapan önemli bir ticaret merkeziydi. Knidos şarabı, Doğu Akdeniz’den Karadeniz’e ve Atina’ya kadar uzanıyordu. Ticaretten büyük kazanç elde eden Knidoslular, bu zor coğrafyada iki tiyatro, çok sayıda tapınak ve büyük bir agora inşa etmişlerdir. Girişte görülebilen 10 bin kişilik tiyatronun yanı sıra, şehrin üst kısmında 20 bin kişilik bir başka tiyatro bulunmaktadır. Bu iki tiyatronun dışında, 4500 kişilik bir konser salonu (Odeon), şehrin siyasi merkezi, Akropolis, mezar odaları (Nekropolis) ve ünlü Aslan Anıtı’nın temelleri bugün harabe halindedir.

Antik çağlarda çok ünlü olan ve ilk çıplak heykel olarak bilinen Afrodit heykeli, Knidos’u dünyada ünlü yapmıştır. Antik dönemde şehirler kendilerine koruyucu bir tanrı veya tanrıça seçer ve şehrin en büyük tapınağını onun adına inşa ederlerdi. Knidoslular, tanrıça olarak Afrodit’i seçtikleri için onun adına bir tapınak inşa etmişlerdir. Döneminin en güzel heykeli olarak dolaşan bu Afrodit heykelini görmek için Bitinya kralı bile Knidos’a gelmiştir. Heykel şimdiye kadar bulunamamış, ancak kaidesi yerinde durmaktadır.

Knidos krallığının sembollerinden biri olan Knidos Aslanı, 1858 yılında Osmanlı yönetiminin izniyle sökülerek İngiltere’ye götürülmüştür. Kirmerli Conan komutasında büyük bir deniz savaşını kazanan Knidoslular, bu zaferi anmak için Knidos Aslanı’nı yaptırmışlardır. Heykel, şehrin 1,5 kilometre doğusundaki bir tepeye dikilmiştir. Açık denizden geçen tüm gemilerin görebileceği şekilde tasarlanmıştır. Bugün British Museum’un girişinde, tüm ihtişamıyla ziyaretçilerini karşılamaktadır.

Knidos Antik Kenti’ni içeren özel bir seyahat planı hazırlamamız ister misiniz? Uzmanlığımızdan faydalanın. Romantik balayı turlarından, manzaralı kendi kendine sürüşlü yol gezilerine, deneyimli fotoğrafçılarla fotoğraf turlarından, büyük destinasyonlarda kültürel turlara kadar her ilgi ve isteğe uygun özel Türkiye turları sunuyoruz. Otel rezervasyonları, havaalanı transferleri, rehberli turlar ve birinci sınıf deneyimler dahil olmak üzere Türkiye Turları için her şeyi düzenliyoruz. Türkiye’de harika vakit geçirmenizi ve seyahatinizin unutulmaz olmasını istiyoruz; çünkü Türkiye’de bizzat pek çok tura eşlik ettik. Tüm seyahat detaylarınız için sadece bir kişiyle iletişim kurmayı, tam olarak seyahat ilgi alanlarınıza uygun özelleştirilmiş seyahat planları ve öneriler almayı hayal edin. Türkiye seyahatiniz için kişiselleştirilmiş günlük bir seyahat planı almak üzere İletişim kurun ve Turkey Tour Organizer ile bağlantıya geçin.