
Mardin – Dillerin ve Dinlerin Buluştuğu Şehir
Mardin, tarih öncesi dönemlerden beri insanların yaşadığı bir yer olup, Hristiyanlığın ilk yayıldığı yerlerden biridir. Burada yaşayan Süryaniler, bu dini kabul eden ilk topluluklardan biridir. Bugün Mardin’de tüm dinleri el ele görebilirsiniz. Başka kaç şehirde Artuklu camileri ile Süryani manastırlarını yan yana görebilirsiniz?
Şehir, 7. yüzyılda Hz. Muhammed’den sonraki ikinci halife Ömer döneminde İslam topraklarına dahil edilmiştir. Selçukluların bir kolu olan Artuklular, Akkoyunlular ve Osmanlılar da bölgeye Türk-İslam kimliğini getirmiştir. Burası bir süre Artukluların başkenti olarak da hizmet vermiştir. Binlerce yıllık tarihe tanıklık eden ve gölgeleri birbirine değmeyen taş yapılar arasında dolaşmak, insanı bir masal diyarına girmiş gibi hissettiriyor.
Geç Antik ve Orta Çağ kilise-manastırları (Mor Sobo Kilisesi, Meryem Ana Kilisesi (Yoldath Aloho), Deyrulzafaran Manastırı, Mor Gabriel Manastırı, Mor Abai Manastırı, Mor Loozor Manastırı, Mor Yakup Manastırı, Mor Quryaqos Kilisesi ve Mor Azozo Kilisesi) UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor ve bu yapıları en kısa sürede kalıcı listede görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
Sokaklarındaki eşsiz kemerli geçitler, yani abbara, şehrin ayırt edici dokusal sembolüdür. Birçok noktada evlerin altından geçer ve birbirleriyle kesişiyor gibi görünür. Burada diller ve dinler iç içe geçmiştir. Hem manastırlar, hem camiler hem de türbeler aynı şehirde, yan yana, kol kola hayat bulur.
Mardin’de Görülmesi Gereken Yerler
Kasımiye Medresesi
Şehrin en büyük eğitim yapısı olan medresenin inşaatı Artuklu döneminde başlamıştır. Uzun süre tamamlanamayan medrese, 15. yüzyılda Akkoyunlu döneminde bitirilmiştir. Medrese içindeki çeşme, tasavvuf felsefesine göre inşa edilmiştir. Suyun akışı ile insan hayatı doğumdan ölüme ve sonrasına kadar tasvir edilmiştir. Söylentilere göre, medreseyi tamamlayan Kasım Paşa, bu yerin avlusunda öldürülmüştür. Kız kardeşi de acı içinde feryat ederek kanlı gömleğini medrese duvarlarına vurmuştur. Duvarlardaki koyu kırmızı lekelerin o günden kaldığı söylenir.
Zinciriye (Sultan İsa) Medresesi
Zinciriye Medresesi, 1385 yılında son Artuklu Sultanı Melik Necmettin İsa Bin Muzaffer Davud Bin El Melik tarafından inşa edilmiştir. Rasathane olarak kullanılacağı düşüncesiyle yüksek bir seviyede yapılmıştır. Adını hem sultandan hem de iki kubbe arasında gerilmiş zincirden alır.
Mardin Evleri
Mardin, kendine özgü evleriyle dikkat çeken bir şehirdir. Kuzey Suriye tarzı olarak tanımlanan, sarı kireç taşından yapılan, sıva malzemesi kullanılmayan ve gölgeleri birbirine düşmeyen, Mezopotamya Ovası’na açılan kapılarının ardında hem dış hem de iç kısımları dantel gibi süslenmiş bu evler, zarif taş işçiliğinin en güzel örneklerini sunar.
Deyrulzafaran Manastırı
Deyrulzafaran Manastırı’nın tarihi MÖ 4000’e kadar uzanır. Burası ilk olarak güneşe tapan Süryaniler tarafından bir tapınak olarak inşa edilmiştir. Daha sonra Romalılar bu yapıya eklemeler yapmıştır. Manastır, bozkırın ortasında yükselen orta çağ yapılarını andırır. Manastırda rahiplerin ve öğrencilerin yaşam tarzı, yüzlerce yıl önceki gibi devam etmektedir. Bir zamanlar safran renginde olan taş duvarlar, artık toz ve toprağın etkisiyle renk değiştirmiştir. Safran adını, yüzlerce yıl önce bu dağlarda açan safran çiçeklerinden alır. Deyrulzafaran inşa edilirken, duvarlarına renk vermek için safran çiçekleri harçta kullanılmıştır. Manastır, adını inşaatında kullanılan bu safran çiçeklerinden almıştır.
Erkan Dülger
Erkan Dulger, a seasoned expert in the travel and tourism sector, has devoted more than 17 years of his life to planning wonderful journeys for people all over the world. Erkan has made a great career as a travel consultant and prosperous business owner. He was born with a deep enthusiasm for exploration and a desire to introduce people to beautiful places.
Erkan traveled to the United States in search of knowledge and practical experience, where he spent four years honing his craft while working at various hotels. He was able to better comprehend the complexities of the travel industry as well as the various demands and expectations of travelers thanks to this priceless experience.
Erkan had always dreamed of starting his own travel business, one that would reflect his passion for crafting extraordinary travel experiences. Erkan founded his own travel company in 2015 after realizing his dream via intense determination and strong faith in his abilities.