İstanbul: Çelişkiler Şehri, Fırsatlar Diyarı

Çelişkiler şehri, hiç uyumayan şehir, fırsatlar şehri; İstanbul, muhtemelen Türkiye'nin en çok lakap takılan şehridir. Popüler ulusal lakapların yanı sıra, İstanbul birçok otorite tarafından medeniyetlerin erime potası ya da medeniyetlerin beşiği olarak kabul edilir. İki kıta üzerinde yer alan İstanbul, dünyada eşsiz bir şehirdir.

Her şey yaklaşık 8500 yıl önce İstanbul’un Asya yakasında başladı ve küçük bir balıkçı köyü son 3000 yıldır bir şehir olarak varlığını sürdürüyor. Roma gibi, eski İstanbul da yedi tepe üzerinde yer alır ancak aksine, İstanbul iki güçlü imparatorluğa başkentlik yapmıştır; Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu. Konumu, tarihi, sakinleri ve hükümdarları, dünyanın en karmaşık metropolünü yaratmıştır ve bugün İstanbul, Türkiye’nin en popüler turistik destinasyonudur. Gelecekteki İstanbul turistlerine yardımcı olmak ve şehrin hissini anlamalarını sağlamak için bu 'En İyi On' listesini hazırladım.

Sultanahmet’i Gezin; İstanbul’un Eski Şehri

İstanbul bugün 39 ilçeye sahiptir ve Fatih’in mahallesi Sultanahmet, Ayasofya, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı ve Hipodrom Meydanı nedeniyle aralarında en popüler olanıdır. Yılanlı Sütun, Duvarlı Dikilitaş ve III. Theodosius Dikilitaşı, Hipodrom Meydanı’nın ortasında yer alır ve bu alanı yaklaşık otuz dakikada keşfedebilirsiniz. Alman Çeşmesi’ni kaçırmayın; bu çeşme, Alman Kralı II. Wilhelm tarafından Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid’e hediye edilmiştir. Sultanahmet Camii’ni sabah saatlerinde ziyaret etmenizi öneririm, ancak ne yazık ki uzun bir kuyrukta beklemeniz gerekebilir. Ayasofya ve Topkapı Sarayı’nda kalabalıklardan kaçınmak için rehberli turlara katılabilirsiniz, çünkü rehberler Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kayıtlı müzelerin girişlerinde ayrıcalıklara sahiptir. Ayasofya ve Topkapı Sarayı’nın kapsamlı bir turu bir gün sürebilir, bu yüzden eski İstanbul şehrinde hiçbir şeyi kaçırmamak için zamanınızı iyi planlayın. Bu üç güzelliğin yanı sıra ziyaret edilebilecek üç müze daha vardır; Yerebatan Sarnıcı, Türk ve İslam Eserleri Müzesi ve İstanbul Arkeoloji Müzesi. Bu üçünü bir günden kısa sürede keşfedebilirsiniz ve bu, Anadolu arkeolojisi ile Müslüman Türk kültürüne bir yolculuk olacaktır. Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde en büyük Türk halı ve kilim koleksiyonunu, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde ise Büyük İskender’in lahitini görebilirsiniz. Eski İstanbul şehrinde, bugünkü Türkiye Cumhuriyeti olan 'Küçük Asya'nın hikayesini öğrenmek için iki rahat gün geçirmenizi öneririm. Topkapı Sarayı salı günleri kapalıdır, bu yüzden eski İstanbul turunuzu buna göre planlayın.

Boğaz’da Bir Gezinti Yapın

İstanbul, iki farklı kıtada yer alan tek şehirdir. İstanbul’da kıtalar arasında araba, vapur, metro ya da helikopterle geçiş yapabilirsiniz. Dünyada başka bir kıtaya bakarak içeceğinizi yudumlayabileceğiniz tek şehir olduğu için İstanbul Boğazı, dünyanın en iyi günlük gezilerini sunar. İstanbul Boğazı’nda halk vapurlarıyla ya da özel bir tekne kiralayarak gezinti yapabilirsiniz. Halk vapurları Eminönü’nden kalkar, bu yüzden özel bir tekne kiralamak istemiyorsanız Boğaz gezisi oldukça kolaydır. Eminönü’nden kalkan halk vapurlarıyla yarım günlük turlar da mevcuttur; bu turlar Boğaz’ın sonuna kadar gider ve Rumeli Kavağı’nda durur, burada öğle yemeği yiyebilir ve aynı limana dönebilir ya da bir araba kiralayıp Rumeli Hisarı’nı ziyaret ederek şehre geri dönebilirsiniz. Eminönü’nde olduğunuzda, Kapalıçarşı’dan daha küçük olan ve neredeyse bir gün gerektiren Baharat Çarşısı’nı da ziyaret edin. Gerçek bir yerel Boğaz deneyimi için, şehirdeki su kenarında bulunan birçok ilçeler arasında çalışan vapurları kullanmanızı öneririm. Avrupa’dan Asya’ya birden fazla kez geçebilir ve Boğaz gezisi deneyiminizi daha az ziyaret edilen mahalleler ya da bir yemek turu ile harmanlayabilirsiniz.

Sahil Kenarındaki Osmanlı Saraylarını Ziyaret Edin

Osmanlı mimarisi, özellikle İstanbul’un sahil saraylarında görülebilen Barok veya Rokoko stillerinden etkilenmiştir. Dolmabahçe Sarayı, şehrin en görkemli yapısıdır ve Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüne tanıklık etmiştir. En önemlisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk bu sarayda vefat etmiştir ve ziyaretçiler onun son yatağını görebilir. Dolmabahçe Sarayı’nın bahçelerinden manzaralar muhteşemdir ve Kültür ve Turizm Bakanlığı sarayda ücretsiz rehberlik hizmetleri sunmaktadır. İstanbul Boğazı’ndaki diğer küçük ama güzel saray ise Beylerbeyi Sarayı’dır ve Dolmabahçe Sarayı’ndan birkaç yıl sonra inşa edilmiştir. Her iki saray da pazartesi ve perşembe günleri kapalıdır.

Asya Yakasında Bir Yemek Turu Yapın

İstanbul şehrinde Anadolu’nun neredeyse tüm farklı mutfaklarını bulabilirsiniz ve son on yılda yemek turları oldukça popüler hale gelmiştir. Bu turlar, İstanbul’un popüler turistik mahallelerinde mevcuttur ancak ben size Asya yakasında bir yemek turu öneriyorum; bu, bir vapur yolculuğu ve Boğaz gezisi ile bu etkinliği birleştirmenizi sağlayacaktır. İstanbul’un Asya yakasının ara sokakları herkese lezzetli sokak yemekleri sunar; midyeden simite (Türk simidi), döner kebaptan ıslak hamburgere kadar İstanbul’un en lezzetli sokak yemeklerini bulabilir ve Kadıköy bölgesindeki tarihi pastanelerden birinde tatlıyla kendinizi şımartabilirsiniz. İstanbul’un Avrupa yakasında daha fazla restoran olabilir, ancak Asya yakası da aynı derecede iyi yemekler sunar ve en güzel yanı, bu restoranların çoğunda turist kalabalığının olmamasıdır; bu yüzden alışılmışın dışında bir deneyim için İstanbul’un Asya yakası bir zorunluluktur.

Kapalıçarşı’da Kaybolun

Kapalıçarşı, dünyanın en eski ve hala ticaret yapılan çarşısıdır. İstanbul’un fethinden sonra Fatih, belirli üreticilerin üretim yapıp ticaret yapabileceği karmaşık bir yapı oluşturmuş, ticaret hacminin hızla büyümesiyle bu yapı dünyanın en büyük kapalı çarşısı haline gelmiştir. Kapalıçarşı’nın binlerce dar sokağı bugün milyonlarca turisti ağırlıyor ve bu da onu İstanbul’un en çok ziyaret edilen cazibe merkezi yapıyor. Bazı turistlerin aktarma sürelerini Kapalıçarşı’da alışveriş yaparak geçirdiğini biliyor muydunuz? Yalnızca turistler değil, İstanbul’un yerlileri de alışveriş yapmak ve döviz bozdurmak için Kapalıçarşı’ya gider çünkü Kapalıçarşı, şehirdeki birçok kuyumcu dükkânı gibi iyi döviz kurları sunar. Burası para konuşmak için ‘o’ yerdir ve herkes çarşıda dolaşırken pazarlık becerilerini geliştirebilir. Çarşı pazar günleri ve hava karardıktan sonra kapalıdır ve daha önce çarşıda çıkan yangınlar nedeniyle yalnızca üç kez açılmıştır. Kapalıçarşı’yı ziyaret etmeden önce ya da sonra Kanuni Sultan Süleyman Camii’ni (Süleymaniye) veya Kariye Kilisesi’ni ziyaret edebilir ve Kapalıçarşı deneyiminizi tarihle birleştirebilirsiniz.

Çağdaş Sanatı Keşfedin

Antik eserlerin yanı sıra, İstanbul’un hareketli çağdaş sanat galerilerinde modern eserleri de keşfedebilirsiniz. Karaköy, Galata ve Beyoğlu ilçeleri, şehrin popüler çağdaş sanat noktalarıdır ve Karaköy’de su kenarında bulunan İstanbul Modern Müzesi, sık sık uluslararası övgü alan sanatçıların koleksiyonlarına ev sahipliği yapar. Pera Müzesi ve Contemporary Istanbul, çağdaş sanat susuzluğunuzu giderebileceğiniz diğer seçeneklerdir.

Galata Çevresinde Bir Fotoğraf Turu Yapın

Galata Kulesi, İstanbul’un en popüler turistik duraklarından biridir ve kulenin tepesinden elde edilen manzaralar muhteşemdir. Galata mahallesi, eski ve yeninin çok iyi harmanlandığı bir yer olduğu için güzel fotoğraf fırsatları sunar. Karaköy’den Galata’ya yürüyebilir ya da Beyoğlu’ndan aşağı inebilirsiniz ve her iki yürüyüş sırasında da 21. yüzyıl İstanbul sakinlerinin sofistike yaşam tarzlarını görebilirsiniz. Beyoğlu’nda çalışan otantik tramvay ve dünyanın en eski üçüncü füniküleri, turistlere harika fotoğraf fırsatları sunar. Bölgedeki sokak sanatçılarının eğlencelerine katılabilir ya da İstanbul’un zamansız şehrini fotoğraflayabilirsiniz. Akşam saatlerinde Beyoğlu’ndaki Nevizade veya Fransız Sokağı’nı kaçırmamalı ve İstanbul’da bir zorunluluk olan Türk meyhanesi deneyimini yaşamalısınız.

Özel Bir Müzeyi Ziyaret Edin

İstanbul’da birçok özel müze bulunmaktadır ve bunların dördü diğerlerinden daha popülerdir. İlki, Türkiye’nin en zengin ailelerinden birine ait olan ve Türk sanayisinin liderlerinden olan Koç Müzesi’dir. Anadolu sanayisinin gelişimini ve Türk halkının Osmanlı İmparatorluğu’nun küllerinden Türkiye Cumhuriyeti’ni nasıl yarattığını görebilirsiniz. Müzede her yaştan insanın ilgisini çekecek güzel bir araba koleksiyonu da bulunmaktadır. Koç Müzesi, İstanbul Modern ile aynı bölgede yer alır. Masumiyet Müzesi, Nobel ödüllü Türk yazar Orhan Pamuk’a aittir. Müze, yazarın kitabından adını alır ve romandaki karakterlerin dönemini yansıtır. Boğaz’ın yukarısında, Türkiye’nin bir başka zengin ailesine ait olan Sabancı Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz; bu müze eski ile yeniyi harmanlar. Kişisel koleksiyonlarının yanı sıra, Sabancı Müzesi’nde sık sık uluslararası koleksiyonlar sergilenir ve yapının konumu Boğaz’ın harika manzaralarını sunar. Dördüncü önerim ise Asya yakasında yer alır; yaşayan bir efsane, şair ve hikâye anlatıcısı Sunay Akın’ın Oyuncak Müzesi. Eski bir konakta bulunan ve neredeyse dünyanın her yerinden oyuncakları görebileceğiniz bu müze, bir yemek turu ile kolayca birleştirilebilir.

Türk Meyhanesinde Eğlenin

Türk meyhanesi, Yunan tavernalarına çok benzer ve eğer daha önce bir Yunan tavernasını ziyaret ettiyseniz, duyacağınız tanıdık müzik sizi şaşırtacaktır. Yemekler de benzerdir ve bir meyhane, ünlü Türk içkisi rakıyı ve mevsim balıklarını hatırlatır. Güçlü alkollü içecek rakıya eşlik etmek için birçok farklı meze sipariş edilir ve iki ya da üç kadeh sonra herkesin şarkıcılarla birlikte şarkı söyleyip masalarının üzerinde ya da çevresinde dans etmeye başladığını görebilirsiniz. Türk meyhanesi, İstanbul’da bir kez yapılması gereken ‘o’ şeydir ve bir gece turu için mükemmeldir; Türk meyhanelerinde sunulan harika Türk mezelerini bir kadeh Türk rakısı eşliğinde tatmanızı şiddetle öneririm, ya da iki, ya da daha fazla...

Prens Adaları’nı Ziyaret Edin

Prens Adaları, İstanbul’un Asya yakasının açıklarında yer alır ve Kabataş, Kadıköy ve Bostancı’dan kalkan halk vapurlarıyla ulaşılabilir. Dört büyük ve beş küçük adadan oluşan bu ada grubu, üzerinde çok ilginç bir yaşama sahiptir. Kışın vapur seferlerinin azlığı nedeniyle adalar terk edilmiş gibi görünse de, ilkbahar ve yaz aylarında çok popülerdir ve birçok turisti çeker. Adalarda yalnızca resmi araçlar bulunur, bu da burayı İstanbul’un kalabalıklarından huzurlu bir kaçış noktası haline getirir. Büyükada veya Heybeliada’yı bir at arabası kiralayarak gezebilir ve güzel Osmanlı ve Yunan konaklarını görebilirsiniz.

Size özel bir İstanbul rotası hazırlamamız ister misiniz, eşsiz İstanbul mekanlarını da dahil ederek? Uzmanlığımızdan faydalanın. Romantik balayı turlarından manzaralı kendi kendine sürüş yol gezilerine, deneyimli fotoğrafçılarla fotoğraf turlarından büyük destinasyonlarda kültürel turlara kadar her ilgi ve isteğe uygun özel Türkiye turları sunuyoruz. Otel rezervasyonları, havaalanı transferleri, rehberli turlar ve birinci sınıf deneyimler dahil olmak üzere Türkiye Turları için her şeyi düzenliyoruz. Türkiye’de harika vakit geçirmenizi istiyoruz ve kişisel olarak birçok turda eşlik ettiğimiz için gezinizin unutulmaz olmasını sağlıyoruz. Tüm seyahat detaylarınız için yalnızca bir kişiyle iletişim kurmayı, seyahat ilgi alanlarınıza tam olarak uyacak özelleştirilmiş rotalar ve öneriler almayı hayal edin. Türkiye geziniz için kişiselleştirilmiş günlük bir rota almak için İletişim kurun ve Turkey Tour Organizer ile iletişime geçin.